Bahçedeki gün ışığı
Sertleşir ve soğur gittikçe
Bu anı hapsedemeyiz
Altın bir kafes içinde
Söylendikten sonra tüm gerçekler
Affedilmeyi bekleyemeyiz.
Başına buyruk özgürlüğümüz
Bir sona yaklaşırken;
Bir çağrı yükselir yeryüzünden
Şairler ve kuşlar geçerler inişe
Ve çok yakında arkadaşım
Hiç zaman olmayacak dans etmeye
Şu güzel gökyüzü uçmak içindi
Aldırmadan kilise çanlarına
Tüm kötülük çağrılarına,
Sirenlerin yalan vaadlerine…
Fakat artık cağırıyor yeryüzü bizleri
Ölüyoruz Mısır biz, olüyoruz.
Ve affedilmeyi beklemiyoruz.
Tekrar hissizleşiyor kalbimiz
Fakat mutluyum oturduğuma
Seninle yağmur ve fırtınalar altında
Ve ayrıca minnettarız
Bahçedeki gün ışığına.
Louis MacNeice
Çeviri : Feza
************************
The Sunlight on the Garden
The sunlight on the garden
Hardens and grows cold,
We cannot cage the minute
Within its nets of gold;
When all is told
We cannot beg for pardon.
Our freedom as free lances
Advances towards its end;
The earth compels, upon it
Sonnets and birds descend;
And soon, my friend,
We shall have no time for dances.
The sky was good for flying
Defying the church bells
And every evil iron
Siren and what it tells:
The earth compels,
We are dying, Egypt, dying
And not expecting pardon,
Hardened in heart anew,
But glad to have sat under
Thunder and rain with you,
And grateful too
For sunlight on the garden.
-- Louis MacNeice
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder